1976 yılında Kayseri’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini aynı şehirde tamamladı. 2000 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. 2005 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2008 yılında Van Asker hastanesinde vatani görevini yapmıştır. Beş yıl süre ile çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak çalışmıştır. 2014 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesinde çocuk kardiyolojisi eğitimini bitirmiştir. İki yıl Kahramanmaraş Necip Fazıl Çocuk Hastanesinde mecburi hizmet kapsamında çocuk kardiyolojisi uzmanı olarak çalışmıştır.
2016 yılından itibaren Kayseri Şehir Eğitim ve Araştırma hastanesinde çocuk kardiyolojisi alanında çalışmaktadır. Klinik idari sorumluluğu, eğitim sorumluluğu ve ana bilim dalı başkanlığı görevlerini yürütmüştür. Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında asistan eğitiminde yer almıştır. Kayseri Şehir Hastanesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulunda dört yıl ve Kayseri Şehir Hastanesi Tıpta Uzmanlık Eğitim Kurulunda iki yıl görev yapmıştır. Yaptığı araştırmalar ve yayımlanan makaleleri ile 2017 yılında doçent ve 2024 yılında profesör olmuştur. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Deneysel model üzerinde oluşturduğu kalp yetersizliği üzerine yaptığı bir çalışma ile Ulusal Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Kongresi sözel sunum birincilik ödülünü almıştır. Bunun dışında yer aldığı birçok çalışma ödül almıştır. Çocuk kardiyoloji alanında çok sayıda kursa katılmıştır. Almanya’da çocuk kalp merkezi olan Universitatsklinikum Giessen Kinderherzzentrum’da iki ay süre ile bilgi ve deneyimini artırmıştır.
Doğumsal ve kazanılmış çocuk kalp hastalıklarının tanı ve tedavisi üzerine ve anjiyografik yöntemlerle doğuştan kalp hastalıklarının tedavisinde uzun yıllara dayanan tecrübeye sahiptir.
Gebelikte kullanılan bazı ilaçlar, geçirilen bazı viral enfeksiyonlar, annenin alkol kullanması, annede diyabet olması, kardeşte,
babada ve özellikle annede doğuştan kalp hastalığı olması doğuştan kalp hastalığı riskini artırmaktadır.
Hiçbir riski olmayan bebekler doğuştan kalp hastalığı ile doğabilir.
Yenidoğan bebeklerin yaklaşık %0,8’i doğuştan kalp hastası olarak doğmaktadır. Bu durum kalbin fetal hayatta gelişim basamaklarının oldukça kompleks olması ile açıklanmaktadır.
Nefes tutma genellikle ağlama sonrası bebeğin nefesini tutması ve buna anormal bir cevap olarak kalp hızının azaldığı ve bazen bu durumun uzadığı ve bir miktar bayılmanın görüldüğü bir durumdur.
Katılma nöbetinde, bebeklerin kalp anatomisi ve kalp ritimleri normaldir.
Siyanotik (morarma) kalp hastalıklarında görülen ve acil durumu işaret eden ’’siyanotik nöbette’’ bebekler hızlı ve derin solurken, katılma nöbetinde bebeklerin nefes tutukları gözlenir.
Down sendromu 21. kromozomun bir fazla olması ile karakterize en sık görülen kromozomal hastalıktır.
Down sendromlu çocukların yaklaşık yarısında doğuştan kalp hastalığı vardır. Bunların içinde en sık atriyoventriküler septal defekt, ventriküler septal defekt, patent duktus arteriyozus ve Fallot tetralojisi görülür.
Çocuklarda erişkinlerde olduğu gibi obezite ve kalıtsal nedenler ile hipertansiyon görülebilir. Ancak erişkinden farklı olarak hipertansiyonun nedeninin altta yatan kardiyak, nefrolojik ve endokrin nedenlerden kaynaklanma ihtimali oldukça yüksektir.
Kalple ilgili önemli bir hipertansiyon nedeni olan aort koarktasyonu, aortanın inen kısmında görülen ciddi darlıktır. Bu darlığın öncesinde yani sağ kol ve beyin damarlarında arteryel tansiyon yüksektir. Bu hastalarda hipertansiyonun tedavisi aort koarktasyonunun düzeltilmesi ile mümkün olur.
Bu nedenle hipertansiyon saptanan her çocukta kardiyak ve diğer ikincil nedenler mutlaka araştırılmalıdır.
Steteskop ile kalp muayenesinde normalde birinci ve ikinci kalp sesi olmak üzere iki kalp sesi duyulmaktadır. Bu kalp sesleri kalp kapaklarının kapanma sesleridir.
Üfürüm, bu iki kalp sesi dışında duyulan kan akımına bağlı oluşan sestir.
Üfürüm kalp hastalığına işaret edebileceği gibi kalp hastalığı olmaksızın masum üfürümlerde duyulabilmektedir.
Üfürüm normal kalp sesleri olan birinci ve ikinci kalp sesi dışında, kalpte kan akımına bağlı duyulan sestir.
Üfürüm doğuştan ya da kazanılmış kalp hastalığı ile ilişkili olarak duyulabilir. Bu durumunda üfürümün şiddeti, karakteristiği ve eşlik eden semptom ve bulgular kalp hastalığına işaret edebilir.
Üfürümün olmaması veya hafif duyulması ciddi kalp hastalığı olmadığı anlamına gelmez. Bu hastalarda diğer semptom ve bulgular dikkate alınarak değerlendirme yapılmalıdır.
Masum üfürüm nedir ?
Çocuklarda birçok üfürüm bir kalp hastalığı olmaksızın duyulabilir. Bunlar ‘’masum üfürüm’’ olarak adlandırılır.
Ateş, enfeksiyon, dehidratasyon ve stres durumlarında yüksek kardiyak debiye bağlı olarak masum üfürüm duyulma oranı artar. Masum üfürümün genelde yoğunluğu ve frekansı düşüktür
Geniş atriyal septal defekt, geniş ventriküler septal defekt ve sol ventrikül fonksiyonu bozulmuş aort koarktasyonunda üfürüm duyulmayabilir.
Büyük arter transpozisyonu, hipoplastik sol kalp sendromu ve pulmoner kapak atrezisi gibi ciddi siyanotik doğuştan kalp hastalıklarında da üfürüm duyulmayabilir.
Bu durumlarda dolaşım bozukluğu, taşikardi, kalp yetersizliği bulguları, morarma ve yardımcı laboratuvar bulguları, hekimin kalp hastalığından şüphelenmesinde uyarıcı olacaktır.
Üfürüm ile birlikte kalp hastalığını düşündüren semptom ve bulguların olması ya da üfürümün şiddeti nedeniyle masum olamayabileceği düşüncesiyle hekimler, çocukların pediatrik kardiyolog tarafından değerlendirilmesini ve ekokardiyografik incelemelerinin yapılmasını isterler.
Normal kalp anatomisinde kalbin doğal pili sağ atriyumun üst tarafında yerleşmiştir.
Kalbin doğal pilinden çıkan uyarı sırasıyla atriyum, atriyoventriküler kavşak ve ventrikülü uyarmaktadır.
EKG de normal sinus ritmi, atriyum depolarizasyonunu gösteren her ‘’P’’ dalgasını ventrikül depolarizasyonunu gösteren ‘’QRS’’ kompleksinin izlemesi şeklinde görülür.
Kalbin elektriksel işlevinin belli hız ve standartta elde edilen kağıt yada ekran çıktısıdır.
Kalbin elektriksel anatomisi ve işlevini dolayısıyla ritmini değerlendirmemizi ve ritim bozukluğu olduğunda tanımamızı sağlar.
Ayrıca kalp odacıklarında genişleme ve kalp kasının kalınlaşmasının yansımaları elektrokardiyogramda görülebilir.
Çocuklarda kalp hastalıklarının değerlendirilmesinde rutinde kullanılmaktadır.